Hayallerde Kaybolmamak
- Neslişah SARNIK
- 4 Kas 2024
- 1 dakikada okunur

İç mimarlar olarak bizden beklenenler çok fazla olabiliyor. Bence bunun temel sebebi kullanıcının doğrudan kullanacağı mekanları yapmak. Sonuçta herkes içinde bulunacağı mekanın mükemmel olmasını ister, özellikle de o mekanla aidiyet kurduysa... Hem kullanıcılarımızı memnun etmek hem de içimize sinen tasarımları ortaya kurmak arasındaki dengeyi kurmak da bizim bir görevimiz. Bu durumda sorumluluğumuz da çok oluyor.

Ancak tüm zorluklara rağmen çok şanslı olduğumuzda bir gerçek. Çünkü bizden öncekiler işimizi kolaylaştıracak notlar bırakmışlar ve bazıları bu notları itinayla geliştirmeye devam ediyor. Bunlara “yönetmelik” diyorlar.
Yönetmeliklerin uzaktan bakınca kurallar zinciri gibi durduğunun farkındayım. Ancak bu kuralların ortak ve en önemli hedefi tasarlanan mekanların tamamında kişi ve konum ayırmadan can güvenliğinin sağlanmasıdır. Bu amacı öğrenince benim için yönetmelikler kurallar zinciri olmaktan çok ekibim, ben ve kullanıcılar için can güvenliği teminatı oldu.

Yaratıcılık, sınırsız hayal gücünün ürünüdür. Fakat bir konuyla ilgili tüm sınırları kaldırırsanız hedefte kalmanızda zorlaşabilir. Bizler yönetmelikler sayesinde tasarımlarımızı yaparken hedefte kalabiliyoruz. Tasarımlarımızın konforlu olmasının dayanağı da yönetmeliklerin koyduğu çerçeveden geliyor. Böyle anlatınca bir kalıp etrafında özgürleştiğimizi düşünebilirsiniz. Ancak yönetmelikler kitabi bilgilerden çok deneyimlere, gerçek gözlemlere ve detaylı araştırmalara dayanarak hazırlanıyor. Bu sebeple kalıp olarak hissettiğiniz şey aslında deneyimlerin bütünü. Gelişen teknoloji ve zamanın ihtiyaçlarının da yönetmelikler oluşturulurken göz ardı edilmediğini düşünürsek, yönetmelikler bizim için kıymetli notlar haline geliyor.


